Bu gönderi şu dilde de mevcuttur: İngilizce Fransızca İspanyolca İtalyanca

Karşılaşılan Zorluklar

Koyunlar, belirgin bir şekilde üreme aktivitesini mevsime bağlı olarak gösteren bir tür olarak kabul edilir ve fotoperyod yada gün ışığının azalması ile en uygun çiftleşme davranışını gösterir. Ancak, sadece gün ışığının azaldığı sonbaharda değil mevsim dışı dönemde de kızgınlık gösterip çiftleşebilen koyun ırkları vardır. Fotoperyodun yanı sıra, genetik, sürü yönetim uygulamaları ve sosyal faktörler gibi üreme davranışını etkileyen diğer faktörler de bulunmaktadır. İlkbahar ve erken yaz döneminde çiftleşmeler genellikle düşük olduğundan, bu dönemlerde gebe kalma oranını arttırmak için alternatif yöntemler veya ek sürü yönetim uygulamaları (hormonal uygulamalar, yönetim uygulamaları, beslenme vb.) gerekmektedir.

Mevcut Bilgi

Koyunlarda kızgınlığı uyarmak ve / veya senkronize etmek için kullanılan yöntemler doğal (koç etkisi) veya farmakolojik olarak sınıflandırılmaktadır. Farmakolojik yöntemler daha pahalı olmasına rağmen daha etkili yöntemlerdir. Kızgınlık senkronizasyonunun bir sonucu olarak suni tohumlama planlanabilir ve uygulanabilir

 

KOÇ ETKİSİ

Sürü içerisinde bulunan koçların yapağısı içinde bulunan feromonlar, koyunlarda gonadotropin salgılanmasını ve ovaryumda yumurtlamayı kimyasal sesör uyarıcılar ile uyarabilmektedir. Bu yöntem neredeyse iki yüzyıldır bilinmekte ve uygulanmaktadır. Koç etkisini doğru uygulamak için aşağıdaki prosedür uygulanmalıdır.

i) koçlar koyunlardan en az 8 hafta uzak tutmalı;

ii)koyun ve koç arasındaki görsel, işitsel temastan ve koku almadan kaçınmak için mesafe yeterli olmalıdır;

iii) koçların dişi sürüye ani bir şekilde sokulması gerekmektedir;

iv) Tavsiye edilen koç / koyun oranı şöyle olmalıdır:

a. Kızgınlık senkronizasyonu için 20 koyun başına 1 koç,

b. Mevsim içi dönem de kızgınlık uyarımı için 10-15 koyun başına 1 koç;

c. Mevsim dışı dönem de kızgınlık uyarımı için 5-7 koyun başına 1 koç.

Koç etkisi derin anöstrustaki dişilerde yeterince etkili olmayabilir. Aksi takdirde, koç etkisi üreme mevsiminin başlangıcını birkaç hafta ilerletmeye yardımcı olur.

Koç etkisi, kızgınlık senkronizasyonu veya uyarımınım etkinliğini, erkeklerin ortaya çıkmasından 19 ila 25 gün sonra iyileştirebilir.

Hormon kullanımına izin vermeyen organik tarım için kullanışlı bir alternatiftir.

 

FARMAKOLOJİK METODLAR (HORMON UYGULAMALARI)

Prostaglandin F ve türevleri: Bu yöntem sadece üreme mevsimi içinde ovaryum yada kızgınlık döngüsünü kontrol etmek veya yönetmek için kullanılabilir. Optimum senkronizasyon için 9-10 gün arayla 2 prostaglandin enjeksiyonunun kullanılmasını gerektirir.

Ypılan çalışmalar prostaglandinlerin kızgınlık senkronizasyonunda progesteron uygulamalarından daha az etkili olduğu gösterilmiştir. Prostaglandin tedavisinin temel avantajı, kas içi enjeksiyon uygulaması ile gerçekleştirlmesidir.

 

Melatonin: gece boyunca üretilen bir hormondur ve üreme ile ilişkili hormonların salgılanmasını kontrol eden fotoperyot düzenleyicisi olarak kabul edilir. Bazı ülkelerde, melatonin 1990’lardan beri yavaş salınım sağlayan kulak arkası implant olarak pazarlanmaktadır.

 

Melatonin implantları, melatonin sinyalinin süresini uzatarak kısa gün etkisi yapmaktadır. İmplantlar 18 mg melatonin içerir ve en az 60 gün boyunca yüksek plazma melatonin konsantrasyonunu koruyacak şekilde tasarlanmıştır.

Üreme sezonunu başlatmak için en az beş hafta boyunca melatonin uygulanması gerekir; melatonin uygulaması genellikle, koç etkisi veya sünger uygulaması gibi diğer tekniklerle birlikte uygulanır.

Melatonin implantları uygulama programları Tablo 1’de gösterilmektedir.

image1

Progestagen: Progesteron’a benzer bir etki gösteren sentetik bir hormondur, ancak 20 kat daha güçlüdür. Progestagenler farklı yöntemlerle uygulanabilir, ancak en kullanışlı olanı intravajinal süngerlerdir ve doz ürüne bağlıdır. Ticari süngerler, 20 mg ferogeston asetat (FGA) veya 60 mg medroksiprogesteron asetat (MAP) içermektedir. Bir aplikatör yardımı ile vajinaya yerleştirilirler ve 12-14 gün boyunca kalırlar. Süngerler alındığında, koyunlar kısa bir süre içinde kızgınlık gösterir ve senkronizasyon gerçekleşmiş olur. Progestagen içeren süngerlerin uzaklaştırılmasından sonra folikülerin büyümesini, davranışsal kızgınlığın ve yumurtlamanın uyarılması için foliküler uyarıcı muamelelerin (genellikle kısrak koryonik gonadotropin veya eCG) yapılması gerekmektedir. ECG’nin uygulama dozu, hayvanların cinsine, mevsime, sürüye, hayvan yaşına ve fizyolojik durumuna göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle 250 ila 750 IU arasında değişir. Koyunlar süngerin çıkarılmasından yaklaşık 24 ila 48 saat sonra kızgınlık göstermeye başlar ve yumurtlama süngerin çıkarılmasından yaklaşık 36 ila 60 saat sonra meydana gelir. Progestagen bazlı intravajinal sünger uygulamaları, koyunlar üremenin kontrolü için en yaygın kullanılan hormonal tekniktir. Üreme mevsiminde ve mevsimsel anöstrüs dönemde kullanılabilir. Sünger uygulamasından sonraki 55. saatte suni tohumlama yapılabilir.

 image2

Progesteron: “CIDR” (kontrollü ilaç salma dispenseri) adı verilen, 0.30 g doğal progesteron içeren, intravajinal bir cihazla uygulanabilir. CIDR daha kaliteli oositlerin üretimini sağlar ve daha hijyenik olduğu düşünülür, çünkü CIDR’lerin çekilmesinde süngerler uygulamalarındaki gibi bir sıvı boşalması olmaz. Kullanım programı, progestajen süngerlerine benzer, ancak uygulama daha kısadır: CIDR 6 gün boyunca uygulanır ve daha sonra tek bir doz prostaglandin F veya türevleri uygulama esnasında eş zamanlı uygulanması gerekir; uygulama sonunda, hayvanlara bir doz eCG uygulanır. Tedaviye cevap, uzun vadeli tedavilere benzer.

  

Alınacak bilgiler

         

  • Koyunlarda kızgınlık doğal (koç etkisi) ve hormon bazlı uygulamalar ile yönetilebilir
  • Koyunlarda üremenin denetlenmesini sağlayan bu teknikler iyi bilinmektedir ve koyunlarda sürü yönetimi için uzun süredir kullanılmaktadır.
  • Uygulamaların doğru ve dikkatli gerçekleştirilmesi koyun yetiştiriciliğinde verimliliği ve karlılığı artırmak için çok önemlidir.

image3

 

 

İletişim: Bu bilgilendirme, SheepNet için WP2 Ina Beltrán de Heredia (Neiker) tarafından hazırlanmıştır. Daha fazla bilgi için, yerel Bilimsel ve Teknik Çalışma Grubu koordinatörü ile görüşün.

 

 

Bu gönderi şu dilde de mevcuttur: İngilizce Fransızca İspanyolca İtalyanca